Bal
Balın hammaddesi, nektar denen balözüdür. Balın kalitesi, doğrudan nektara bağlıdır.
Çiçeklerin ve çeşitli bitkilerin salgıladıkları nektarın, bal olabilmesi için
işçi arılar tarafından kimi işlemlere tabitutulması gerekmektedir.Arı, genellikle
gün içinde sadece tek çeşit çiçekten nektar toplar. Eğer nektar kaynağı yeni ve
mükemmel ise, nektar yüklü arı kovana girince diğer arılara durumu anlatmak
için bazı hareketlerde bulunur, karnını sağa sola hareket ettirip bir nevi dans
yapar. Bu dansı seyreden 5-6 arı, aldıkları bilgiye istinaden nektar kaynağını
bulmak üzere kovandan ayrılır. Nektarın arılar tarafından olgunlaştırılması ve
özellikle arının bal midesinde bazı salgılarla işlenerek değiştirilmesi sonunda
bal meydana gelir. Balın hammaddesi (nektar, bal salgısı ya da diğer sıvılar)
tarlacı arılar tarafından bal keselerinde kovana taşınır. Tarlacı arı kovana
geldiğinde bal kesesindeki karışımı bir ya da birkaç evci arıya verir. Arı alt
çenesini geri çekilmiş hortumu ile açar ve dilin ucunda bir damla sıvı görülür.
Evci arı hortumunu uzatır ve damlayı çeker. İşlem süresi ve işlemde görev alan
arı sayısı koloninin gücüne ve bal için getirilen hammaddeye bağlıdır. Tarlacı
arıdan nektar yükünü devralan evci arılar, bu hammaddeyi bir çeşit yoğurup
olgunlaştırır ve bal halinde gözlere koyar.Arı tarafından gözlere yerleştirilen
bu taze balın ayrıca suyunun uçurularak tam anlamıyla olgunlaştırılması
gerekmektedir. Ancak bu dönemden sonra gözlerdeki balın üzeri sırlanarak
kapatılır. Dışarıda nektar bol ise, tarlacı arılar hızla yükünü boşaltıp tekrar
tarlaya dönerler.
Balın Antibakteriyel Özelliği:
Bal, antibakteriyel (bakteri barındırmayan) bir özelliğe
sahip olduğundan içerisinde mikroorganizma yaşayamaz ve çoğalamaz.Son yıllarda
bütün dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi olarak adlandırılan
“apiterapi” de arı zehiri, propolis, arı sütü ve polen yanında bal da
kullanılmaktadır. Arı ürünlerinin tümünün genel sağlık ve vücut direncini
koruması yanında tedavi edici özellikleri de vardır. Balın antibakteriyel
özelliği; asidik yapıda oluşuna, büyük oranda kuru madde (şeker) ve ayrıca
enzimlerle glikozun parçalanması sonucu oluşan antiseptik bir madde olan
hidrojen peroksit içermesine bağlıdır. Yüksek oranda şeker içeren bal, yüksek
oranda su içeren hastalık etmeni mikroorganizmanın su kaybederek ölmesine ya da
çoğalamamasına yol açarak antibakteriyel etkisini gösterir.
Balın Faydaları :
Adale ağrıları, titremesi, uyuşmasının giderilmesine, Ağrı
ve sancıların giderilmesine, Ağız yaralarının iyileştirilmesine, Akciğer
hastalıklarının iyileştirilmesine, Bademcik iltihabının yok edilmesine,
Bağırsak gazının, iltihabının giderilmesine, Baş, göğüs, karın ağrılarının
giderilmesine, Baş dönmesinin giderilmesine, Bel ağrılarının giderilmesine,
Beyin hastalıklarının iyileşmesine, felç ve sinirhastalıklarının giderilmesine,
Cilt bozukluğunun, lekelerinin giderilmesine, Cinsel gücü artırmaya, Damar sertliğine,
damar tıkanıklığını yok etmeye, Gözleri güçlendirmeye, Sedef hastalığının
giderilmesine, Halsizliğin giderilmesine,
Polen
Hazmı kolaylaştırmaya, Hafızayı güçlendirmeye, İştah açmaya,
Kabızlığın iyileştirilmesine, Kalp çarpıntısını gidermeye, Kanın
temizlenmesine, Kemiklerin kuvvetlenmesine, Nezle ve grip hastalığının
tedavisine, Öksürüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisine,
Romatizma ve siyatiğin tedavisine, Sarılık hastalığının iyileştirilmesine
faydası vardır.
2.Polen : Polen
çiçekli bitkilerin antenlerinde oluşan ve döllenmede rol olan erkek üreme
birimidir. Polen protein, vitamin, mineral madde ve enzimler bakımından çok
zengin bir besin maddesidir. Arılar kovanın protein ihtiyacını karşılamak,
yavruları beslemek için polen toplarlar ve bunları kovana taşıyarak petek
gözlerinde depolarlar. Arıların beslenmesinde protein kaynağı olarak önem
taşıyan polen ayrıca bileşimindeki vitamin ve mineral maddeler nedeniyle de son
derece değerli bir besin maddesidir. Ayrıca yapısında bulunan çeşitli enzimler,
koenzimler, steroidler, vitaminler, antibiyotikler, mikro elementler ve
flavanoidler nedeniyle doğal “ilaç konsantratı” olarak kabul edilmektedir.
Polenin bitki türlerine bağlı olarak bileşiminde bulunan maddelerde veya
bunların miktarlarında büyük farklılıklar görülmektedir. (Örneğin söğüt poleni
C vitamini bakımından oldukça zengin bir bileşime sahip iken vişne ve armut
polenleri beta karoten bakımından son derece zengindirler. ) Polenin Taze
Olarak Çiğnenmesi veya Kurutulmuş Polenlerin Eritilerek Tüketilmesinin
Faydaları: Polen kansız insanlar için faydalıdır. A1yuvar sayısını %25-30,
hemoglobini % 15 oranında yükseltir. Polen içerdiği antibiyotiklerle en inatçı
bağırsak iltihaplarını iyileştirir. Polen vücudumuzu zinde tutar. Sporda yüksek
performans sağlar. Aşırı yorgunluk ve stresten kaynaklanan cinsel isteksizliği
giderir. Kabızlık ve bağırsaktaki tıkanmaları ortadan kaldırır. İnsanlardaki
aşırı sinirliliği ortadan kaldırır. İnsanı rahatlatır. İnatçı ishalleri tedavi
eder. Polen kabızlığı önleyerek hemoroidi iyileştirir, . Görme üzerindeki
etkisi büyüktür. Birçok olaylarda görme yeteneğini artırdığı saptanmıştır.
Polenin saç sayısını artırdığı ve saçın dökülmesini önlediği tespit edilmiştir.
Prostat hastalarında iyileştirici etki yapar. Polen gelişmeyi ve büyümeyi
hızlandırır. Polen kılcal damarları etkileyerek fazla kanamaya engel olur. Kalp
kasının çalışmasını güçlendirir. Polen hücre yenileyicidir. Kanser tedavisinde
destekleyicidir. Polen yüksek tansiyon ve soğuk algınlığında etkilidir.
Propolis
Son yıllarda hayvancılıkta yarış atlarının, balıkların, iyi
ötmeyen kafes kuşlarının, civciv ve tavukların aktivitesinin, verimliliğinin,
hızlı gelişmesinin ve sindirim kolaylığının sağlanmasında kullanılmaktadır.
Polen düşünme yeteneğini artırır. Kısa sürede kişileri enerji ve canlılığa
kavuşturur. Deri göz kapağı iltihaplarını önler. Sinerjik etki ile vücut
dayanıklılığını artırır ve enerji verir. Hastalıktan kalkanları kısa sürede
eski enerji ve canlılığa kavuşturur. Acıktıkça polen yenilerek desteklenen
diyetlerle çok rahat kilo verilebilir. Yemekten yarım saat önce alınan polen,
alınan gıdalardan tam faydalanmayı sağlar ve kilo aldırır.
Propolis :
Propolis arıların bitki filiz ve tomurcuklarından topladığı,
kovan giriş deliğine, çatlak ve kırıkları kapattığı, antibakteriyal, antiviral,
antifungal, antioksidan, antiparazitik özelliklere sahip yapışkan ve reçinemsi
bir maddedir. Arılar bu bitkilerden topladığı reçinemsi maddeyi arka
ayaklarında kovana taşırlar. Balmumu ve bazı sindirim salgıları ile
karıştırarak kovan içinde kullanırlar. Arılar propolisi kavak, meşe, kayın,
okaliptus ağaçları ve çalılıklardan toplarlar. Arının arka bacağında taşıdığı propolis
kovanda ancak diğer arıların yardımı ile boşaltılabilir. Antikanser Etkileri
Propolisin etanol ekstraktının karaciğer ve mesanedeki kanserli hücreleri
dönüşüme uğrattığı ve gelişmelerini önlediği tespit edilmiştir. Propolisin,
ayrıca yumurtalık kanseri hücrelerini ve farelerdeki sarcoma tipi tümörleri
öldürücü ve hücre bölünmesini durdurucu etkileri olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, göğüs, cilt, kolon ve böbrek kanseri hücreleri gibi insan ve hayvan
tümör hücre kültürleri üzerinde öldürücü etkisi olduğu tespit edilmiştir
Propolisden izole edilen Artepillin C, insan mide kanseri hücreleri, insan
gırtlak kanseri hücreleri üzerinde kanserli hücre öldürücü etkisi
göstermektedir. Antioksidan Etkileri Propolis içerisinde yoğun olarak bulunan
flavanoidler, çok güçlü antioksidanlardır. Antioksidanlar, serbest radikalleri
sönümleme özelliğine sahiptirler. Böylece lipidleri korurlar ve C vitamini gibi
diğer bileşiklerin oksitlenmesini ve yıkılmasını engellerler. Aktif serbest
radikaller, diğer faktörlerle birlikte, kalp damar rahatsızlıklarında,
romatizma, kanser, diabet, Parkinson ve Alzheimer hastalıklarında hücre
yaşlanması ve degradasyonundan sorumludurlar. Oksidatif yıkım, karaciğer
fonksiyonlarının azalmasına sebep olur. Sıçanlar üzerinde yapılan deneyler,
propolis ekstraktınkaraciğer hücrelerini yıkıma karşı koruduğunu göstermiştir.
4.Arı Sütü : Arı sütü 6-12 günlük işçi arıların ana arıyı ve
genç larvaları beslemek için yutak üstü salgı bezlerinden salgıladıkları beyaz
krem renginde ve tereyağı kıvamında protein, vitamin, mineral maddeler ve iz
elementler bakımından oldukça zengin bir besin maddesidir. Arı Sütünün
Faydaları : Genel Performansı artırır. A,D,E,K, (Yağda eriyen) H ve B-Kompleks
(9 tane B Vitamini çeşidinin hepsini) Vitaminlerini içerir. C vitamini ise çok
az miktardadır. İnsan metabolizmasına çok yönlü ve olumlu tesiri olan HDA-10
içerir. 22 farklı esansiyel aminoasit içerir. Özellikle büyüme çağında olanlar,
sporcular, performanslı yaşam sürmek isteyenler için önemli bir katkıdır.
Hastalıklara karşı direnci artırıcıdır. Kansere karşı koruyucu antioksidan
özelliğe sahiptir. Kanserle savaşımda çok önemli bir destektir. Kalp-Damar
Sistemini güçlendirir. Cerrahi müdahale geçirmiş olanlar ile kalp
hastalıklarından dolayı tedavi görenlere küçük dozlar kullanmaları şartıyla
tavsiye edilir. Damarları açar, damar tıkanıklığını önler. Hipertansiyona az
miktarda dozlarla uzun süreli kullanımlarda faydalıdır. Hipertansiyonu olanlar
yüksek doz kullanımından ise kaçınmalıdır. Hafızayı güçlendirir. Unutkanlığı
giderir. Alzheimer ile mücadelede etkin bir destektir Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Diyabetlere: Arı sütünün, B3, niasin ve biyotin içermesi, kandaki şeker
seviyesinin kontrolüne yardımcı olur. Doğal ve güçlü antidepresandır.
Hücrelerin yenilenmesini hızlandırır ve tetikler, böylece yaşamın tazelenmesini
getirir. Deri problemlerini gidericidir. Teni güçlendirir ve görünümünü taze
tutar. Dengeleyicidir; hareketli ve performanslı yaşama ve egzersize metabolik
motivasyon sağlar. Anne karnından büyüme çağına zihinsel gelişime önemli katkı
sağlar. Zindelik vericidir. Yoğun antibiyotik kullanıcılarını destekleyici
besin olarak takviye eder. Hastalara rahatlatıcı etki verir. Sindirim sistemi
rahatsızlıklarına iyi gelir. Hazmı kolaylaştırır ve hızlandırır. Kabızlığı
önler. Reflü ve ülser rahatsızlıklarında rahatlatıcı etkisi vardır. Alerjilere:
içerdiği aminoasitlerden glutamik asit alerjik insanları rahatlatıyor. Fizik
kondisyonu artırır ve korur. Uzun süreli idmanlar için önemli bir destektir.
Antibakteriyaldir. Sperm sayı ve kalitesinin artışının sağlar, böylece çocuk
sahibi olmayı kolaylaştırır. Uyku düzensizliğini giderir
Adale ve kas arızalarının giderilmesine katkı sağlar.
Kolesterol seviyesini kontrol altında tutar. Kemoterapi ve Radyoterapinin güçlü
yan etkilerine karşı beden direncini artırır. Tanımlanamayan, taklidi
yapılamayan ancak olumlu olağanüstü etkileri gözlenen bazı içeriklere sahiptir.
Sırt Ağrısı: Siyatik, lumbago ve disk rahatsızlıklarına faydalıdır. Çünkü
kasları gevşetiyor, yorgunluğu azaltıyor ve kişinin kendini daha zinde
hissetmesini sağlıyor.
NOT: Arı sütü 2 yaşından küçük çocuklarda hormonal bozukluk
yapabileceğinden dolayı, 2 yaş üstü çocuklara verilmelidir
Arıların çiçek nektarlarını toplayıp, vücutlarında bir seri
işlemden geçirdikten sonra peteklere bırakarak, kanatlarıyla fazla nemini
uçurup, üzerini sırladıkları, gerektiğinde açarak yedikleri besin değeri yüksek
bir gıda maddesidir.
Tıbbi Bal :
Deli balın(ormangülü
balı) özellikleri şöyledir; Zehirli bal kahverengi renkte ve geç şekerlenme
özelliğine sahiptir. Kaynatılırsa ve uzun süre bekletilirse toksisitesi
kaybolur. Hayati tehkesi olmayan bal zehirlenmesi, Rhododendron familyası
bitkilerinden beslenen arıların ürettiği balın taze olarak tüketilmesiyle
ortaya çıkmaktadır. Halk arasında bu tür balların sütle kaynatılıp köpüğü
alınmak suretiyle zehirsiz hale geleceği yaygın bir inanıştır. Bu bal ülkemizde,
halk arasında deli bal, tutar bal veya acı bal olarak bilinir. Ancak bazı
hastalıkların tedavisinde de kullanılması nedeniyle artık tıbbi bal olarak da
anılmaktadır. Karadeniz Bölgesinde ve Kastamonu ilimizde bu bal bol miktarda
üretilmektedir. Rhododendron nektarı, çiçekler ve yapraklarda insan için toksik
olmakla beraber, zehirlenme çoğunlukla grayanotoksin ile kontamine balın
yenmesiyle ortaya çıkar. Faydaları: ”deli bal”ın alternatif tıpta mide
ağrılarında, bağırsak hastalıklarında, şeker hastalığında ve hipertansiyon
tedavisinde kullanılmaktadır. Delibal Tabiri caizse doğal 100’lükAntibiyotik,
Kestanebalı doğal 50’lik Antibiyotik gücündedir diyebiliriz.
KESTANE BALI NELERE İYİ GELİR....
Adale ağrıları, titremesi, uyuşmasının giderilmesine, Ağrı
ve sancıların giderilmesine, Ağız yaralarının iyileştirilmesine, Akciğer
hastalıklarının iyileştirilmesine, Bademcik iltihabının yok edilmesine,
Bağırsak gazının, iltihabının giderilmesine, Baş, göğüs, karın ağrılarının
giderilmesine, Baş dönmesinin giderilmesine, Bel ağrılarının giderilmesine,
Beyin hastalıklarının iyileşmesine, felç ve sinir hastalıklarını gidermede,
Cilt bozukluğunu, lekelerini gidermeye, Cinsel gücü artırmaya, Damar sertliğine,
damar tıkanıklığını yok etmeye, Gözleri güçlendirmeye, Halsizliğin
giderilmesine, Hazmı kolaylaştırmaya, Hafızayı güçlendirmeye, İştah açmaya,
Kabızlığın iyileştirilmesine, Kalp çarpıntısını gidermeye, Kanın
temizlenmesine, Kemiklerin kuvvetlenmesine, Nezle ve grip hastalığının
tedavisine, Öksürüğün, nefes darlığının, astım hastalığının tedavisine,
Romatizma ve siyatiğin tedavisine, Sarılık hastalığının iyileştirilmesine,
Sedef hastalığının giderilmesine.